Yine
bir karne zamanı geldi.
Karne;
okul yönetimince öğrencilere dönem sonlarında verilen ve
öğrencinin her dersten aldığı notlarla okula devam durumunu vb.
gösteren belge demek.
Yani
bir çocuğun matematik, türkçe, tarih, kimya, fizik ve çeşitli
sanat ve spor faaliyetleriyle arası nasıl, 100 üzerinden
değerlendirip, söylüyorlar bize. Keşke; bu çocuk bu coğrafyada
tek başına yaşamadığının farkında mı, dünyanın onun
etrafında dönmediğini biliyor mu, sevginin, merhametin ve iyi bir
kalbin paha biçilmez olduğunu anlamış mıdır, onu da söylese.
Söylese de, o notlara bakıp, biz anne babalar kendi karnelerimizle
yüzleşsek.
Mesela
çocuklarımız;
Sevginin
insan olmanın ilk şartı olduğunu biliyor mu?
Kendince,
sevmek zorunda olmadığını düşündüğü tüm canlı türlerine,
zarar vermeye hakkı olmadığının farkında mı?
Yarışı
kazanmak üzereyken, düşen arkadaşına el uzatmayı tercih eden
Tavşan Tali’nin bu davranışının yarışı kazanmaktan daha
önemli olduğunu anlamış mı?
Hatalıysa
özür diliyor mu?
Yalan
söylüyor mu?
Daha
kötüsü, yanlışı, kötüyü saklıyor mu?
Haksızlığa
uğradıysa mücadele ediyor mu?
Haksızlığa
uğrayan arkadaşının yanında duruyor mu?
Sahip
olduklarının veya olmadıklarının farkında mı?
Kıyaslamak
yerine paylaşıyor mu?
Büyük
büyük sorular değil mi?
Bu
sorulara 1.sınıftaki çocuk da kendi örnekleriyle cevap verebilir,
18 yaşındaki çocuk da. Çoğu da iyi örnekleri seçer. Çünkü
adı üstünde çocuk onlar.
Ama
zaten konu onların cevapları değil, biz anne-babaların cevapları.
Bu
karne bizim çünkü.
Ben
kendi cevaplarımı verdim.
Takdir
alamadım.
Bazı
sorularda kanaat notu bile lazım, ama kalıp yaz okuluna gitmeyi
tercih ediyorum.
Çünkü,
çocuğunu koşulsuz sevmek ayrıdır, ağaç yaşken eğilir misali,
hatalarını düzelterek onu daha iyi ve güzel bir insan olarak
yetiştirmeye çalışmak ayrı.
Matematik,
fizik, kimya, onların işi, sevgi, saygı, hoşgörü, farkındalık
bizim.
O
yüzden önce sevgili kendim, sonra sevgili eşim, sonra nacizane bu
yazıyı okuyan anne babalar; demem o ki, son dönemin şişirme
karnelerine özenmeyip, kendi karnemizi Mahmut Hoca misali acımasızca
hazırlarsak, gelecek nesilleri, şımarık, bencil ve sevgisiz
yaşamayı tercih eden bir nesil olmaktan uzak tutabiliriz.
Yani
bence.
Yani
zannımca.
Yani
umarım.
Güzel
bir yaz tatili dilerim.